NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
وَكِيعٌ عَنْ
سُفْيَانَ
عَنْ سَلَمَةَ
بْنِ
كُهَيْلٍ
عَنْ كُرَيْبٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
أَنَّ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَامَ مِنْ
اللَّيْلِ
فَقَضَى
حَاجَتَهُ فَغَسَلَ
وَجْهَهُ
وَيَدَيْهِ
ثُمَّ نَامَ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
يَعْنِي
بَالَ
İbn Abbas'dan demiştir
ki:
Rasûlullah (s.a.v.)
geceleyin (yatağından) kalktı da ihtiyacını görüp elini yüzünü yıkadı. Sonra
(tekrar yatıp) uyudu.
Ebû Dâvud dedi ki: (Hz.
İbn Abbas ihtiyacını gördü derken) Küçük abdest bozdu, demek istiyor.
İzah:
Buhârî, Dea'vât;
Müslim, Hayz
Bu hadisin şerhinde
imam Nevevî şunları söylemiştir: Allahü a'lem kaza-i hacetten murad abdest
bozmak olacaktır. Kadı lyaz da aynı şeyi söylemektedir. Yüzü yıkamaktaki
hikmet uyku eserini gidermektir. El yıkamaya gelince Kadı lyaz "ihtimâl
ellerine bulaşan birşeyden dolayıdır" demiştir.”[Nevevî, Şerhü Müslim,
III. 215.]
Bu hadis geceleyin
uyandıktan sonra tekrar uyumanın mekruh olmadığına delildir. Selefin bazı âbid
zevatından bunun mekruh olduğu nakledilmiştir. İhtimal onlar bundan vazifeye
mani olacak derecede uyumayı kasd etmişlerdir. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.)
efendimiz vazife ve evradına mâni olacak derecede uykuya dalmazlardı.